Yalnız bir dünya -3
Günler birbirini takip ediyordu. Sırf birileri ona Pazar, Pazartesi veya Salı dedi diye tamamen farklılaşmıyordu. Bir rutin vardı, takip edilmeliydi. Takip edildikçe süreç çeşitlenecekti. Belki gülümseyip, yeni bir kitap verecekti.
Aynı odada aynı sessizlikte ve tabiki aynı kararlılıkta oturabildiği kitaplar ile olan bağını yeniden gözden geçiriyordu. Ruhunun hastalanmasına bile insandan önce kitap koşuyordu. Kitap, bazen her şey bazen hiçbir şey ama çok şeydi. Şeyler dünyasının bilinemeyen üyelerinden.
Günlerin kendi hızlarına riayet ederek, haftaiçi denen mecraya akmaya devam etmeleri ne çiçeklerin ne de içeçeklerin ritmini bozdu. Isınan, soğuyan, kaldırılan, saklanan yeniden ısıtılan yemekler gibi.
Gün kendi için adının güneş geldiği sanrısıyla ve tüm umudun ruhlarda olabileceğinin yanılgısıyla, kendini doldurmaya devam etti.
Önceki gibi tınıladı, sesi az ya da yok gibi. Sessiz.
28.04.2022