Günlüğe evrilen bir gün [02.11.2022] — 1
Yıllardır günlük tutuyor olmanın getirdiği bir rahatlık mı yoksa karşı konulamaz bir istek mi bilmiyorum. Sadece yazmak istedim. Günler kışa dönmek ya da evrilmek arasında kalıvermişti.
Rusya Ukrayna’yı 24.02.2022'den beri işgal etmişti. Başladığı günü çok mutsuz ve umutsuz hissetmiştim kendimi. Olağan bir sabahta işe gitmeye çalışırken, düşen bombaların videolarını izlemek.. Büyük bir çaresizlikti.
Kendi korkularım ve oturtamamışlıklarımın eksenindeydim. Çok da sevmediğim işi kotarmaya çalışırken, tarihleri unutturan COVID-19 pandemisinden çıkışın daha da uzayacağını düşünmüştüm.
2017 yılından beri iliklerimize işleyen ekonomik kriz, ağır aksak hayatlarımızı çoraklaştırırken, bayılmayı ölmek sanmamıştım ama hayatta kalabilmek de yaşamak değildi.
Kültür-Sanat ile ilgilenmek hayatın doğal akışı değil, bir sığınağa dönüşmüştü.
Hayat arkadaşımın desteği ile tutunabiliyordum hayata.
Bulaşgan ve anlamsız bir umut vardı içimde gerçi hala var. Dışarıya hala yansıtamazsam da bir olumluluk. Gülümsemek ve “funky” olmak elden bırakılırsa, sonsuz bir bitkisel yaşam içinde kalacakmışım gibi hissediyorum.
Nostaljiye bulanmadan, sevdiğimin ve sevdiklerimin gücüyle bu karanlık günleri geride bırakmaya hazırlandığımızı hissediyorum.
Karanlıktan medet ummadan, ışık aramak yerine ışık olarak geçeceğimiz bir evreydi bu.
Artık yeni şeyler söyleme ve geleceğin hayallere uygunluğunu gözetebilme zamanı. Buraya kadar bir şekilde bir haliyle halloldu.
Şimdi, yaşamak zamanı..