Beğenilmek zamanında "Anlaşılmak" üstüne

" Doğası gerek insan denen canlı onanmak isteğine lanetlenmiştir. Var olduğu ilk zamanlardan başlayarak en yalın halinde hep bir onay, hep bir gösterim içindedir. Göstericidir, Showcu'dur. "

Bu kadar afili bir epigrafvari ile girişi neden yaptığımı bilmiyorum. İçinden geçtiğimiz karamsar günlerde ota çöpe olumsuz yüklemek istemesem de anlatmak/anlaşmak denkleminde çok takılı kalan ruhumu bir türlü sağaltamıyorum. Bu itirafı yapmanın da belli bir olgunluk gerektirdiğine inananlardan değilim.

Her şeyin vahşice bir hızla değiştiği, beklentileri 24 saatte güncellenmesi gerektiği, sıradan bir coğrafyanın yıllarca tüketebileceği gündemi, 1 haftada üreten, yaşayan ve tüketen bir haldeyken bu konuya dair söz almak da pek mümkün değil.

Bu hengame içinde, annem ve babamla yaptığım kahve sohbetinde Sosyoloji okumamı desteklemeleri de, hayat arkadaşımın üstün sabırla kendimi ifade edemeyişime katlanması da bunları bir kez daha gözden geçirmeme etken. Nardugan kutlamanın Hanuka veya Noelden daha anlamlı olması gibi ya da karışık olduğunu anlayabilmek için müteakip iki tutarlı cümleyi yanyana getiremeyen aklın hasbihal ettiği bünye gibi.

Her şeyin bir "like" unsuru olduğu beğenilme zamanında beğenilmek veya çevrel değerlendirilmek yerine sadece anlaşılma teyidine duyulan susuzluk/açlık gibi.

Günün sonunda, sizi çok sevenlere sarılmak, sabırlarına şükran ve saygı duymak gibi.

Uzun laftan kısa hisse:
Sen gibi
Ben gibi
Biz gibi..

16.12.22