Ahmet Tulgar’ın ardından..
Kitaplarına referans verip sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmayacağı vurgusu uzerinden konuşmak kolay olurdu. Ancak bazı insanlar vardır ki orada dursalar da durmasalar da yavaştan icinize isleyiverirler. Ilk genclik ya da hayatin belli bir zamanına ışık tutarlar. Söyledikleri, yazdıkları ya da oldukları, bir parca oluverir hayatta.
Ahmet Tulgar da öyle. Gidisinin ardından genclik zamanlarımda gedikler acildi. Yoğun duygu yükünü atabilmek icin Twitter uzerinde tweet’lerimize baktım. Bir vedaydı bu. Instagram’da bir post yapmak istedim. Aslında çok da bilemedim nasıl veda edeceğimi. Bir arkadaşımın Instagram story’sinde gordum benzeri bir durumu. “… Sevgiler “ diye bitirmişti, hep sevgi dolu olduğu tavrıyla. Deniz Yüce Başarır ile “ Ben Okurum “ icindeki Buddenbrooklar uzerine söyleşinin podcastini dinledim yeniden.
Veda bir dokunuştur ne de olsa. Kitaplarına dokunup vedalaştım, topraga uğurladığımız günün akşamında.
Bedenlerin degil, düşünceleri var olabildiği bir dünya kurabilme ülküsünü, yaşamım boyunca hissedeceğim. Işıklarda ol, güzel Ahmet. Ve hep gülümse.
28.10.2022