174–144

Morten Baris
1 min readSep 9, 2020

--

New Yorker — September 2020

Kapanıp kalmanın, içinde beklemenin, içine düşmenin, içinden dışarı dolmanın..
Karantinanın kaçıncı günüydü bilemedim. İlk vaka ile ilk karantina arasının bir ay olduğunu fark etmiştim günleri hesaplayıp, bir başlık çatarken. İlk günden itibaren, buram buram yoğunlaşıyordu içimin beklemişliği.

Anlayamıyor ve sorgulayamıyordum ölümün bile korkutamadıklarını..
Bir yanımda baktıkça güzelleşemeyen ambiyans. Bulunmayan gerçekçilik yapılacak bir işlem gibi sürecin içinde tükenir. Yaşamanın anlamı azaldıkça, yaşamaya dair türetilmişlikler de azalıyor. Umarım, güzel bir zaman olabilir. Olabilecek umudun içinde güzel olamaz.

Evde oturabilmenin sayımsız özgürlüğü içinde, film ve kitap ile yaşamak arasında şekillenen dünyaların, devamsızlık ve bıkkınlık üzerinden şekillenebilmesi?

Yaşamın devam edebilmesi için sadece yeme-içme mi gereklidir? Yeme-İçme sorunu çözülen, düzenli gıdasını alabilen insanın başka bir derdi veya beklentisi artık kalmamış mıdır?

Hayatta kalma ve kalmama arasında ince bir çizgi bile oluşmadı, çoğu yaşayanlar için. Önceki yaşanmışlıklarını kazıdı kimileri. Bundan ‘throwback’lenerek Şimdi’ye tutunmaya çalıştı. Kimileri de şaşırmışçasına, illa ki bir şekilde faydalı, verimli, üretken zaman geçirmek zorunluluğu hissetti, hissettiklerinin titreşimleri ile ortalığı büyüledi.

Zaman ardından bir şekilde ilerliyordu. Alışmış mıydık? Sıkılmış mıydık?

Sıkılacak mıydık? Ardı ve sonrası olanlar neler ve nereler olacaktı?

Yol, bilenemeden devam etmeye devam ediyordu.

Anlamsızca.

Eylül 2020

--

--

Morten Baris
Morten Baris

Written by Morten Baris

Dünya'da var olan bir birey — An individual who exists in the World — אדם שקיים בעולם

No responses yet